01-03-2021

Tercüme en genel şekliyle bir dilin başka dillerdeki karşılığının yazılması ya da söylenmesi olarak tanımlanabiliyor. Günümüzde insanların iletişimlerini dünyanın farklı ülkelerindeki ve kültürlerindeki insanlarla yapıyor olması tercümeye ve tercümanlığa verilen önemin artmasında büyük rol oynuyor.  Tercümenin son derece kapsamlı ve geniş kitlelere hitap ediyor olması nedeniyle kendi içinde alt türlerinin oluştuğu biliniyor. Bu alt türler sayesinde yapılan çeviri çalışmaları çok daha kaliteli ve verimli olabiliyor.


Tercümesi yapılan ve yapılabilecek olan diller dünya üzerindeki tüm dilleri kapsadığından tercüme büroları, tüzel ya da gerçek kişi müşterilerinden gelen taleplere bağlı olarak çeviri hizmeti verdikleri diller arasında her geçen gün bir yenisini ekleme ihtiyacı hissedebiliyorlar. Dünyanın küreselleşmesi, internet ağlarını ve teknolojinin hızlı ve sürekli bir gelişim içerisinde olması ulus sınırlarını ortadan kaldırmasının yanı sıra iletişimi de sınır ötesi bir boyuta taşıyor. Buna bağlı olarak dünya üzerinde konuşulan herhangi bir dil ile ilgili tercüme hizmeti almak isteyen kişilerin ya da kurumların sayısı giderek artıyor. Tercüme büroları pek çok farklı dilde çeviri hizmeti vermekte olup en yoğun olanı tüm dünyada insanlığın ortak iletişim dili haline gelmesi nedeniyle İngilizce oluyor. 




Tercüme Hizmetleri Pek Çok Farklı Dili Kapsıyor


Tercümesi en zor yapılan diller arasında Arapça, Korece, Çince ve Japonca dilleri bulunuyor. Bu diller dil bilgisi açısından da kullandıkları alfabeler bakımından da alışılagelmiş diğer dillerden farklılık gösteriyor. Çevirmenler açısından da oldukça zorlu ve dikkat gerektiren bir çeviri süreci yaşanması söz konusu olabiliyor. Yalnızca kullandıkları alfabelerdeki karakterler bile bu dillerde verilen çeviri hizmetlerinin çok daha özenli bir şekilde yapılmasının gerekliliğini net bir şekilde gözler önüne seriyor. Tercümanlar bu dillere her yönü ile hakim olmadığı takdirde başarılı işler çıkarmaları mümkün olamıyor. Bununla birlikte tercüme bürolarının bu dillerin çevirisi ile ilgili olarak talep ettikleri ücretler de diğer dillerdeki çeviri hizmetlerine oranla daha fazla oluyor. Bu dillerle ilgili çeviri hizmeti almak isteyen kişilerin maliyet faktörünü bir kenara bırakarak profesyonel çevirmenlerden hizmet almaları en önemli konuların başında geliyor. Çünkü amatör ve söz konusu dillerdeki hakimiyeti yeterli seviyede olmayan çevirmenlerden hizmet alınması alınan hizmetin yüksek kalitede olmaması dolayısıyla zaman ve para kaybına neden olabiliyor. 


Çeviri zorluğu belirlenirken aynı zamanda o dile ait alt lehçelerin bulunması da önemli bir etken olarak kabul ediliyor. Ana dilin konuşulduğu ülkelerde dahi farklı bölgelerde farklı dillerin konuşuluyor olması da çevirmenler için zorluk yaratabiliyor. Çeviri firmaları için en çok zorlanılan diller arasında yer alan Çince bu konuda en iyi örnekler arasında yer alıyor. Çin’de dört farklı resmi dil kullanılıyor. Çeviri yapılırken Mandarin Çincesi ya da Kanton Çincesi kullanılması gerekliliği ortaya çıkabiliyor. 


Çeviri Hizmetlerinin Kalitesini Çevirmenin Yetkinliği Belirliyor


Çeviri hizmetlerinin temelinde hedef dilin ve kaynak dilin son derece iyi bilinmesi yatıyor. Yabancı bir dil öğrenmek pek çok açıdan zorluk içerebiliyor. İspanyolca ile ilgili olarak pek çok kişinin ortak görüşü öğrenilmesinin kolay olduğu paydasında buluşuyor. Aynı dil ailesinden bir başka dil bilen kişiler birçok çakışmanın ve benzer kelimenin olduğunu belirtiyorlar. Ayrıca dil bilgisi kuralları da çok fazla istisnai uygulama barındırmıyor. Ancak bazı kişiler telaffuz zorluğunun bu dilin zor öğrenilmesine neden olduğunu belirtiyorlar. Sonuç olarak bu kişiden kişiye değişmekle birlikte bazı dillerin çeviri zorluğu hakkında genel bir fikir birliği bulunuyor.


Çince ve kullanılan alfabe bu dili öğrenmek isteyenler ve çevirmenler için pek çok zorluk barındırıyor. Çince 3000 yıllık bir yazı sistemine ve herhangi bir alfabeye dayanmayan 50.000’den fazla karaktere sahip bulunuyor. Karakterlere ek olarak doğru notayı bulmak son derece önemli olup ses perdesine bağlı olarak pek çok kelimenin anlamının değişiyor olması dilin öğrenilmesini ve çevrilmesini güçleştiriyor.


Arapça da öğrenilmesi ve çevrilmesi en zor dillerden biri olma özelliğini taşıyor. Fiillerin şimdiki zamanda 13 halinin mevcut olmasının yanı sıra sesli harflerin pek kullanılmaması da Arapça metinlerin anlaşılmasını ve çevrilmesini zorlaştırıyor. 


Macarca da öğrenilmesi ve çevrilmesi zor gillerden biri olup Macarca kelimeler çok uzun oluyor. Aynı zamanda telaffuzu zorlaştıran ünüz harflerden meydana geliyorlar. Macarca’da toplam 27 durum dilbilimciler tarafından tespit edilmiş olsa da özel sözcük oluşumları nedeniyle bu sayının 40 civarında olabileceği biliniyor. 


Estonca, Macarca ve Fince gibi Ural dil ailesinin Finno-Ugric dil ailesinde bulunuyor. Estonca’da kısa, uzun ve çok uzun olmak üzere üç farklı tonlamanın yanı sıra farklı lehçeler de yer alıyor. Estonca’da bir isim öğrenmek ne yazık ki yeterli olmuyor. Anlamlı ve doğru bir cümle kurabilmek için tüm dil bilgisi detaylarının bilinmesi gerekiyor.

İLETİŞİM FORMU

DİĞER İÇERİKLERİMİZ
FİYAT TEKLİFİ AL