22-03-2021


Tercümanlık kökeni oldukça eskilere dayanan ve önemini asla kaybetmeyen mesleklerdendir. Üstelik tercümanlık mesleğinin önemi global düzeyde yaşanan gelişmelere bağlı olarak giderek artmaktadır. Teknolojinin gelişimi ve internet erişiminin hayatımızın değişmez parçası olması sonucunda günümüzde pek çok bilgisayar tabanlı çeviri platformu bulunmaktadır. Ancak bu platformların sağladığı hizmetlerin henüz tam anlamıyla tatmin edici düzeyde olmaması müşteri memnuniyetsizliğine ve insan kaynaklı tercüme hizmetlerinin öneminin bir kez daha açıkça gözler önüne serilmesine neden olmaktadır.


Tabii ki bu tercüman olmak için gerekli eğitimlerin tamamlanması, tercümanlık sertifikasına sahip olması ya da tercüman olarak çeviri deneyimine sahip olunması her tercümanın aynı seviyede olduğu anlamına da gelmemektedir. Özellikle hukuk, tıp, medikal, teknik alan gibi birbirinden farklı uzmanlık alanlarında faaliyet gösteren tercümanların bu alanların tamamı ile ilgili olarak üst düzeyde bilgiye sahip ve terminolojiye hakim olması pek olası değildir.


Dil Hakimiyetinizi Artırın



İyi bir çevirmenin mutlaka ana diline üst düzeyde hakim olması gerekmektedir. Kendi dilini yazım kuralları, dil bilgisi ve noktalama işaretleri bakımından çok iyi derecede bilmelidir. Aynı zamanda sonradan öğrenmiş olduğu yabancı dilde de kendisini geliştirmelidir. Yaşadığı ülkede söz konusu dil günlük hayatta konuşulmuyorsa ilgili dildeki filmleri, dizileri, yazılı kaynakları takip etmelidir. Böylece öğrendiği dili günlük hayatta konuşulduğu şekilde kavraması mümkündür. Aksi takdirde  ilgili toplumun kültürünü ve günlük hayatını yansıtan deyimler, dilin kültürüne aşina olmayan çevirmenlerin ciddi zorluklar yaşamasına neden olabilir.


Araştırma Yapmanın Önemini Göz Ardı Etmeyin


Her çevirmenin bir uzmanlık alanı olması son derece önemlidir. İlgilerinin olduğu alanlarda uzmanlaşmayı tercih eden çevirmenler genellikle daha başarılı çevirilere imza atarlar. Tabii ki çevirmenlerin her zaman uzmanlık alanları kapsamında çeviriler yapmadıkları da göz önünde bulundurulmalıdır. Tercümanlar, çeviri esnasında bilinmeyen ya da anlaşılamayan noktaların olduğu metinlerle de karşılaşabilir. Bu durumlarda çevirmenin araştırmacı yanı ön plana çıkmalıdır. 


Tercüman, çevirisi yapılacak olan metindeki bilinmeyen kısımlar için gerekli araştırmaları yapmalı, bu esnada güvenilir ve güvenilemez kaynakları ayırt edebilmeli ve otoritelerce kabul görmüş olan terminolojilerden yararlanmayı tercih etmelidir. Bu sayede hem bilgi dağarcığını geliştirmiş hem de farklı bir metnin çevirisini başarılı bir şekilde tamamlamış olur. Her ne kadar çeviri dünyasında genel kabul görmüş birtakım araştırma yöntemleri olsa da tercümanlar deneyim kazandıkça kendi yöntemlerini belirlerler. Kendileri için en uygun yöntemler ile araştırma yaptıkları takdirde bilgiye daha hızlı ulaşma imkanını da edebilirler.


Pratik Yapmak İçin Yeterli Zaman Ayırın


Özellikle öğrencilik dönemindeki ya da mesleğe yeni başlamış olan tercümanların pratik yapmaya mümkün olduğunca çok zaman ayırmaları gerekir. Pratik yapıp deneyim kazandıkça daha başarılı işlerin ortaya çıkarılması mümkündür. Üstelik pratik yaptıkça tercümanlar farklı alanlardaki metinlerle karşılaşırlar ve hangi alana daha çok ilgi duyduklarını da değerlendirebilirler. Böylece uzmanlık alanı seçme konusunda da avantaj elde edebilirler.


Teknolojinin Sağladığı Olanaklardan Yararlanın


Teknoloji artık hayatımızın her alanında insanlara birçok kolaylık sağladığı gibi kaydedilen büyük gelişmeler sonucunda çeviri sektöründe de adeta bir devrim yaratmaktadır. Bilgisayar destekli çeviri araçları tercümanlar ve müşteriler için çeviri yapma sürecini son derece avantajlı bir hale getirmektedir. Çevirmenler yaptıkları çevirileri ve kullandıkları terimleri bilgisayar destekli çeviri araçları ile bir veri tabanına kaydederler. Daha sonra aynı alanda bir başka çeviri yapmaları gerektiğinde önceden kaydettikleri çevirilere ve terimlere kolaylıkla ulaşabilirler. Bu programlar dahilindeki yazım denetimi araçları da çeviri esnasında gözden kaçması olası yazım ve noktalama hataları gibi yanlışlıklar konusunda çevirmenleri uyarmaktadır. Çevirinin sonunda tercüman yapılan çevirileri gerekli yerlere yerleştirip zamandan tasarruf edebilmektedir.


Planlı Çalışmaya Özen Gösterin


Özellikle serbest çalışan tercümanlar için ofis ortamında bulunulmadığı durumlarda düzenli bir çalışma programı oluşturulması zor olabilir. Tercüman bir çeviri projesi aldığı zaman, projenin teslim tarihine ve iş yoğunluğuna göre çalışma programı hazırlamalıdır. Hazırlanılan çalışma programında kontrol süreci ve oluşabilecek riskler göz önünde bulundurulmalı, bir miktar fazladan süre bırakılarak teslim tarihi belirlenmelidir. Böylece çeviri esnasında olağan dışı bir durumla karşılaşılırsa proje teslim tarihi aşılmadan çevirinin tamamlanması mümkün olur. Ve müşteri memnuniyetsizliği ile karşılaşılmaz. 


Kendinizi Geliştirmeye Devam Edin


Tercüman olmak isteyen pek çok kişi üniversitelerin ilgili bölümlerinde eğitim almayı tercih etmekle birlikte sektörde alaylı tercümanlar da bulunmaktadır. Tercüman olmak için eğitim alınmış olsa bile göz ardı edilmemesi gereken nokta esas farklılığı kişinin kendisi tarafından yaratılmakta olduğudur. Bu nedenle tercümanların eğitimleri ne olursa olsun hedef dilde dergi, gazete, kitap okumaya, radyo dinlemeye, belgesel, haber, film izlemeye ve mümkün olduğunca ana dili tercümanın hedef dili olan kişilerle konuşmaya özen göstermesi gerekmektedir. Aynı zamanda pek çok tercüman konuşma ve dinleme konularında daha hızlıyken yazma konusunda yavaş kalabilmektedir. Bu nedenle iyi ve başarılı bir tercüman olmak için yazma kabiliyetini geliştirmeye yönelik çalışmalar yapılması faydalı olabilmektedir.

İLETİŞİM FORMU

DİĞER İÇERİKLERİMİZ
FİYAT TEKLİFİ AL